Bugün, ülkemizin her yerinde, her zaman ve her fırsatta bağımsız bir ülkenin onurlu bireyleri olarak coşkuyla okuduğumuz İstiklal Marşımızın 12 Mart 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilişinin 96. yıl dönümüdür.
Her kelimesinde inanç, her dizesinde iman, her kıtasında cesaret ve kararlılık ile milli bilincimizin ve hürriyet aşkımızın en berrak ifadesi olan İstiklal Marşımız; karanlık ufkun ardından doğacak şafağı müjdelemiş, bu çerçevede bağımsızlık özlemini ateşlemiştir.
Aziz Milletimizin gönül dünyası, yüce hasletleri, cesaret, kahramanlık ve eşsiz mücadele azmi vatan şairimiz merhum Mehmet Akif ERSOY’un veciz dizeleriyle tarihe not düşülmüş ve ölümsüzleşmiştir.
Bugün bizlere düşen en büyük görev, İstiklal Marşımızda anlamını bulduğu gibi geçmişteki muhteşem mücadelenin önem ve değerinin şuuruna vararak, ecdadımızın bize bıraktığı bu cennet vatan topraklarını aynı duyarlılıkla gelecek kuşaklara emanet etmektir.
Bu duygularla, TBMM tarafından kabul edilişinin 96. yıldönümünde İstiklal Marşımız gibi bir destanı yazdırarak bizlere istiklalimizi ve istikbalimizi sağlayan başta cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun kahraman silah arkadaşları olmak üzere, bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi, aramızdan ayrılan gazilerimizi ve vatan şairi Mehmet Akif ERSOY’'u sonsuz minnet, şükran, rahmet ve saygıyla anıyorum.